Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | varlıklı aile | wealthy family i. | ||
When I was a child, only children from wealthy families had ringed notebooks. Ben çocukken, sadece varlıklı ailelerin çocuklarının halkalı defterleri vardı. More Sentences |
||||
Genel | varlıklı aile | land-owning family i. | ||
Genel | varlıklı aile | well-to-do family i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | varlıklı bir aile ile ilişkili | silver-spooned s. |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | miras olmaksızın sonradan servet edinmiş varlıklı kişi veya aile | new money i. |